Boşanma Davası, Nafaka, Velayet, Malların Paylaşımı
Boşanma, evlilik birliğinin hukuken sona erdirilmesi anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davası, evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunda açılabilir. Bu süreçte mahkemeler, eşlerin beyanları ve sunulan deliller doğrultusunda karar verir.
Boşanma Sebepleri
Boşanma Sebepleri Boşanma sebepleri, özel ve genel sebepler olmak üzere iki ana başlık altında incelenir.
A. Özel Boşanma Sebepleri
- Zina (Aldatma) Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Boşanma davası açma hakkı, zina olayının öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her halde zina eyleminin gerçekleşmesinden itibaren 5 yıl içinde kullanılmalıdır. Affeden tarafın dava hakkı bulunmamaktadır. Zina, mutlak boşanma sebebidir, yani hakim bu durumu tespit ederse boşanma kararı vermek zorundadır.
- Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Eşlerden biri diğerinin hayatına kastederse, ona pek kötü davranırsa veya onur kırıcı bir davranışta bulunursa, diğer eş boşanma davası açabilir. Davanın açılma süresi, olayın öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve olayın gerçekleşmesinden itibaren 5 yıldır. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. Bu da mutlak boşanma sebebidir.
- Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürerse, diğer eş her zaman boşanma davası açabilir. Bu durumda hakim, mevcut durumun boşanmayı gerektirip gerektirmediğine karar verir. Bu nispi boşanma sebebidir.
- Akıl Hastalığı Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse ve bu hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilirse, diğer eş boşanma davası açabilir. Bu nispi bir boşanma sebebidir ve dava her zaman açılabilir.
- Terk Eşlerden biri evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ederse veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmezse, ayrılık en az 6 ay sürmüşse ve bu durum devam ediyorsa, terk edilen eş boşanma davası açabilir. Bu durumda hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış olmalıdır. Terk eden eşe 2 ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunulur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Terk mutlak bir boşanma sebebidir.
B. Genel Boşanma Sebepleri
- Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Mahkeme, tarafların ifadelerini ve tüm delilleri değerlendirerek boşanma kararı verir. Bu genel bir boşanma sebebidir.
- Anlaşmalı Boşanma Eşler, evliliğin en az bir yıl sürmüş olması şartıyla anlaşmalı olarak boşanabilirler. Anlaşmalı boşanma davasında eşler, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu hakkında bir anlaşma yaparak bu anlaşmayı mahkemeye sunarlar. Hakim, anlaşmanın çocukların menfaatlerine uygun olduğuna karar verirse boşanmaya hükmeder.
Boşanma Süreci
Boşanma süreci, davanın açılması ile başlar ve hukuki prosedürler izlenerek sonuçlandırılır:
- Dava Açılması: Boşanma davası, yetkili aile mahkemesine açılır. Davacı, boşanma sebebini ve buna ilişkin delilleri mahkemeye sunar.
- Ön İnceleme Duruşması: Mahkeme, tarafları dinleyerek delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sürecini başlatır.
- Tedbir Kararları: Boşanma davası süresince hâkim, eşlerin barınma, geçim ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır.
Boşanma Sonrası Nafaka Türleri
Boşanma sonrası nafaka türleri, tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası olarak üçe ayrılır:
- Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince eşlerden birine ve çocuklara yönelik geçici nafaka kararıdır.
- İştirak Nafakası: Boşanma sonrasında, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda olduğu nafakadır.
- Yoksulluk Nafakası: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eşe, diğer eşin mali gücü oranında ödenen süresiz nafakadır. Yoksulluk nafakasının kaldırılma sebepleri arasında alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, taraflardan birinin ölmesi, yoksulluğun ortadan kalkması gibi durumlar yer alır.
Boşanma Sonrası Mal Rejimleri
Boşanma sonrası mal rejimi, evlilik süresince edinilen malların nasıl paylaşılacağını belirler. Türkiye’de, boşanma durumunda en yaygın olarak uygulanan mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.
- Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi: Evlilik süresince eşlerin edinilmiş mallarının yarı yarıya paylaşılmasını öngörür. Her iki eşin de evlilik süresince kazandıkları, tasfiye sırasında dikkate alınır.
- Mal Ayrılığı Rejimi: Eşler, mal ayrılığı rejimini seçebilirler. Bu durumda, her eş kendi malvarlığından sorumlu olur ve mal paylaşımı yapılmaz.
- Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Eşlerin malvarlıklarının paylaşılmasını öngören bir rejimdir.
- Mal Ortaklığı Rejimi: Tüm malvarlıklarının ortak kabul edildiği rejimdir.
Tazminat Talepleri
Boşanma sonucunda, taraflardan biri diğerinden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir:
- Maddi Tazminat: Boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen taraf, diğer taraftan maddi tazminat talep edebilir.
- Manevi Tazminat: Boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat talep edebilir.
Boşanma Kararının Sonuçları
Boşanma kararı kesinleştiğinde, eşlerin birbirleriyle ve çocuklarıyla olan hukuki ilişkileri sona erer veya yeniden düzenlenir:
- Velayet ve Çocuklarla Kişisel İlişki: Mahkeme, velayeti belirler ve çocuklarla kişisel ilişkiyi düzenler. Çocukların bakımı ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü getirilir.
- Mal Paylaşımı: Mal rejimine göre mal paylaşımı yapılır.
- Soyadı: Kadın, evlilik sırasında aldığı soyadını kullanmaya devam edebilir veya kendi soyadına dönebilir.
Boşanma, hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini tam anlamıyla bilmeleri ve gerektiğinde hukuki destek almaları önemlidir.
Detaylı bilgi almak için Hukuk Büromuz ile iletişime geçiniz. İletişime geçmek için tıklayınız.