Katılma Alacağı Nedir?

Katılma Alacağı 4721 sayılı Medeni Kanun’a göre, 01.01.2002 tarihinden itibaren boşanma durumunda mal paylaşımı, “edinilmiş mallara katılma rejimi” esaslarına göre gerçekleştirilmektedir. Bu düzenlemeye göre, her eş, diğer eşin evlilik süresince edinilmiş mallarının yarısının değeri üzerinde alacak hakkına sahiptir.

Boşanma davası, mal rejiminin tasfiye sürecini de başlatmaktadır. Boşanma davası sonucunda verilen boşanma kararı kesinleştiğinde, mal rejimi, boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş sayılır. Boşanan tarafların mal paylaşımı açısından tüm alacak ve borçları bu tarih dikkate alınarak hesaplanır.Medeni Kanun gereğince katılma alacağı şu şekilde hesaplanır:

  • Eşin üçüncü kişilere yaptığı karşılıksız kazandırmalar veya malvarlığını azaltmak amacıyla yaptığı tüm devirler malvarlığında mevcutmuş gibi o eşin malvarlığına dahil edilir. Eşin malvarlığından fiilen çıkmış olup da hukuken malvarlığında mevcutmuş gibi kabul edilerek hesaplama yapılan bu mal malvarlığı değerlerine “eklenecek değerler” denilmektedir.
  • Bir eşin kişisel mallarına ilişkin borçları evlilik içinde edinilmiş mallardan veya evlilik içinde edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, o eşin kişisel malı ile evlilik içinde edinilmiş malı arasında oluşan yarar veya zararı dengelemek için bir hesaplama yapılması gerekir. Boşanmada mal paylaşımı esnasında yapılan bu dengeleme işlemine “denkleştirme” denilmektedir .
  • Eklenecek değerler ve denkleştirme hesabı da yapılarak eşin evlilik içinde edinilmiş tüm mallarının toplam değerinden, bu mallara dair borçlar çıktıktan sonra kalan değer eşler arasında katılma alacağı olarak kabul edilip yarı yarıya paylaşılır . Eşler arasında katılma alacağı olarak kabul edilip yarı yarıya paylaşılan bu değerlere “artık değer” denilmektedir.

Değer Artış Payı ve Katkı Payı Alacağı Nedir?

Katkı payı alacağı esas itibariyle 01.01.2002 tarihi öncesinde mal ayrılığı rejimine tabi olan eşlerden birinin, diğer eşin bir malvarlığı değeri edinmesine sağladığı katkının, günümüze oranlanarak dava tarihi itibariyle ve faiziyle birlikte talep edildiği bir alacak türüdür.

4721 sayılı Medeni Kanun, 01.01.2002 yılında yürürlüğe girdikten sonra “katkı payı alacağı” kavramı, “değer artış payı” olarak MK m. 227’de düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin ifadesi; “eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına herhangi bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda meydana gelen değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur” şeklindedir.

Yargıtay’a göre, bir eşin diğer eş tarafından edinilen bir mala yaptığı katkılar; 01.01.2002 tarihinden önce “katkı payı alacağı” olarak, bu tarihten sonra ise “değer artış payı” olarak değerlendirilmelidir.

Katkı Payı Alacağı ile Değer Artış Payı Arasındaki Fark:

  • Katkı payı alacağı, hesaplanırken katkıda bulunulan malın dava tarihindeki rayiç değeri göz önünde bulundurulur ve faiz de dava tarihinden itibaren işletilir. Talep eden tarafın yaptığı katkının, taşınmazın alım tarihindeki değerine oranı belirlenerek, bu oranın dava tarihi itibarıyla malın tespit edilen rayiç değeri ile çarpılmasıyla katkı payı alacağı hesaplanır.
  • Değer artış payı ise 4721 sayılı yeni Medeni Kanun kapsamında uygulanmakta olup, katkıda bulunulan malın karar tarihine en yakın rayiç değeri dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır. Değer artış payı alacağına ise karar tarihinden itibaren faiz uygulanır.

İlginizi Çekebilecek Diğer Konular :

Similar Posts